'Büyük şirketler sigorta yapmaktan kaçınıyor'
Ray Sigorta CEO'su Koray Erdoğan, şirketlerin kâr marjlarının giderek düştüğüne ve bazı büyük işletmelerde sigorta primlerinin cironun yüzde 20'sini bulduğunu belirterek, "Şirketler bu nedenle sigorta yaptırmamanın yollarını arıyor" diye konuştu. Erdoğan, bu durumun sigorta primlerindeki artıştan değil ciroların büyümemesinden kaynaklandığını söyledi

Ciroların katlanarak büyüdüğü dönemlerde şirketlerin sigorta maliyetlerinin toplam ciroya oranla önemsenmeyecek düzeyde kaldığını ancak kar marjları düşen şirketler için bu yıl aynı durumun söz konusu olmadığını anlatan Ray Sigorta CEO’su Koray Erdoğan, "Bazı büyük işletmelerde sigorta primlerinin ciroya oranı yüzde 20'yi buluyor. Şirketler bu nedenle sigorta yaptırmamanın yollarını arıyor" diye konuştu. Erdoğan bu durumun sigorta primlerindeki artıştan değil ciroların büyümemesinden kaynaklandığını, fiyat artışlarının depremden sonra yapıldığını sonrasında herhangi bir artış olmadığını söyledi.
MARMARA DEPREMİNİN MALİYETİ 350 MİLYAR DOLAR
Erdoğan, kurumsal şirketlerin bile sigorta yaptırmaktan kaçınmasının Marmara depremine hazırlığı geciktirdiğini dile getirdi. Beklenen Marmara depreminin beklenen toplam maliyetinin 350 milyar dolar sigorta şirketlerine maliyetinin ise 30-40 milyar dolar olduğunun altını çizen Erdoğan toplam 21 milyar dolarlık büyüklüğü bulunan sektörün bu yükün altından kalkmak için çok iyi reasürans korumaları almaları gerektiğini ifade etti.
SAĞLIK SİGORTASI SAĞLIKLI İŞLEMİYOR
Erdoğan sağlık sigortasını bir kaç şirketin domino etmesi nedeniyle sağlıksız bir yapı olduğunu kaydederek, trafik sigortasının ise iyi yönetildiğini ve çok kaza yapan riskli araçların bulunduğu havuz küçültülerek yavaş yavaş serbest tarifeye geçişin hazırlığının yapıldığını iddia etti. Erdoğan trafik sigortasında şirketlerin kâr etmemesi gerektiğini başa baş noktasının yakalanmasının yeterli olduğunu ifade etti.
Yıl boyunca yenilikçi yaklaşımlara ürün portföylerini genişlettiklerini ve dijital dönüşüm odaklı uygulamaları hayata geçirdiklerini dile getiren Erdoğan, Ray Sigorta olarak yıllardır gösterdikleri istikrarlı büyüme performansını 2024’te sürdürdüklerini söyledi. 2024 yılını sektör sıralamasında bir önceki yıla göre bir basamak daha yükselerek 8’inci kapattıklarını vurgulayan Ray Sigorta CEO’su Erdoğan şunları söyledi: “Müşteri odaklı yenilikçi ürünler sunuyor, dijital dönüşümün öncüsü uygulamalar geliştiriyor ve paydaşlarımızla beraber büyüyen bir şirket olmak için çalışıyoruz. Bu açıdan 2024 yılının bizim için bu stratejinin doğruluğunu gösteren bir yıl oldu. Geçen yıl hayat dışı sigorta sektörü yüzde72 büyürken, biz yüzde 145 büyüdük. Toplam prim üretimimiz 31,4 milyara ulaştı. Pazar payımızı yüzde 2,98’den 4,25’e yükselttik. İlk 10’da yer alan 9 şirketin bir önceki yıla göre pazar kaybı yüzde 6 düzeyinde iken biz pazar payımızı yüzde 42 artırmış olduk. Bu güçlü büyümeyi hem maliyetleri doğru şekilde yöneterek hem de dengeli bir portföy oluşturarak gerçekleştiriyoruz. Hayat dışı ilk 15 şirket arasında yüzde 86,9 ile en iyi net bileşik rasyoya sahibiz. 2025’te de sürdürülebilir büyüme stratejimizden ödün vermeden sektörde fark yaratarak büyümeyi sürdüreceğiz.”
2024’E YATIRIM GELİRİ DAMGASI
Erdoğan, sektöre ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. 2024’teki ekonomik konjonktür gereği yatırım gelirlerinde görülen artışa dikkat çeken Erdoğan, “62 milyara ulaşan muazzam bir yatırım geliri var ve bu durum sektör kârlılığındaki tabloyu epey bir düzeltti. Gerçek teknik kârı görmek için finansal tablolara bir de teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım gelirlerini çıkarıp bakmak lazım. Bu durumda, 2023 üçüncü çeyrekte yaklaşık 20 milyar olan teknik zarar 2024 üçüncü çeyrek sonu itibariyle 26 milyar TL’ye çıkıyor. Hasar prim oranları düşüyorken teknik tarafın bozulması düşündürücü. Tabii ki bunun temel nedeni en başta operasyonel maliyetler. Fakat her ne olursa olsun, yatırım gelirlerindeki etki, bilançolara ciddi şekilde pozitif yansıdı. Faiz indirimi döngüsüne girilen 2025’te daha dikkatli adımlar atılması gerekiyor. Sektörün sürdürülebilir büyümeye odaklanması ve portföylerini etkili şekilde yönetmesi önem taşıyor” diye konuştu.
Hayat dışı branşlarda sektörün dinamosu olan oto tarafında tabloyu değerlendiren Erdoğan şunları söyledi: “2024’te yüzde 72 oto, yüzde 112 oto dışı büyüme ile başladığımız yılı, yüzde 54 oto, yüzde 87 oto dışı büyüme ile tamamladık. Kaskoda reel anlamda yüzde 7,4 oranında bir daralma yaşadık. Bu trend bize 2025 ile ilgili de önemli ipuçları veriyor. Bu yılı trafik sigortalarının yaklaşık yüzde 45-, kasko tarafının ise yüzde 35 civarında bir büyüme ile tamamlaması beklenebilir. Yangın sigortası için de benzer bir tablo söz konusu. Mevcut trend sürerse, bu branş yüzde 25 seviyesinde bir büyümede kalır ve 2024 yılında kasko branşında gördüğümüz negatif reel büyüme bu defa da yangın branşında görürüz.”
FAİZ ETKİSİ İKİNCİ YARIDA
Erdoğan, 2025 yılına ilişkin büyüme ve kârlılık tahminlerine ilişkin de şunları ifade etti: “Hayat dışı sigorta sektörü için yıl sonu tahminimiz yüzde 36 büyüme seviyesinde. Faizlerdeki düşüş etkisinin yılın ikinci yarısında hissedileceğini düşündüğümüz için, mali gelir artışını yüzde 50 seviyesinde öngörüyoruz. Buna paralel olarak yüzde 50 oranında bir operasyonel gider (OPEX) artışı da hesaplayarak yıl sonu kâr tahminimizi oluşturduk. İyimser senaryoda teknik sonuçların 2025 yılında daha da bozulmayacağını ve 2024 seviyelerinde kalacağını varsayarak, hayat dışı sigorta sektörünün kârlılık artışının yüzde 10 seviyesinde gerçekleşmesini bekleyebiliriz.”
Erdoğan, sigorta sektörünün 2025 ajandasında Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) ve Zorunlu Afet Sigortası (ZAS) gibi önemli dönüşüm başlıklarının bulunduğunu da hatırlattı. Tüm dünyada artan doğal afet risklerinin sigortacılığın en önemli gündemlerinden biri haline geldiğinin altını çizen Erdoğan, ülkemizde de özellikle olası bir İstanbul depremi gerçeğine karşı etkili bir farkındalık yaratmanın önemine dikkat çekti. “İstanbul için vakit kaybetmeden harekete geçme zamanı” diyen Erdoğan şu değerlendirmeyi yaptı:
“Mevcut DASK’ın geliştirilmesi ile ilgili yani, Zorunlu Afet Sigortası’na (ZAS) ürünü üzerinde çalışmalar uzun zamandır devam ediyor. Ancak penetrasyonu artırmak adına yeterli olduğunu düşünmüyorum. Dolayısı ile olası İstanbul depreminin risklerini hem zorunlu sigortalar hem de konut sigortalarına dair farkındalıkla el ele yönetmeliyiz. Bizim açımızdan en doğru çözüm, sigorta poliçelerinin, sigorta ettiren açısından vergi avantajlarına çevrilebilmesi yönünde. Konut ve iş yeri sigortalarının devletimizce daha fazla teşvik edilmesinin depremin finansal kayıplarını asgariye indirmek konusunda çok önemli olduğunu düşünüyorum.”