Kanser yükü artıyor! 2050'de vaka sayısı ikiye katlanabilir
Bilim insanları, dünya çapında kanser vakalarının sayısının hızla artacağını öngörüyor. Dünya Sağlık Örgütü tahminleri de 2050 yılına kadar yeni kanser vakalarının sayısının yılda 35 milyona çıkacağını tahmin ediyor. Bu artışın başlıca nedenleri arasında nüfusun yaşlanması, tütün-alkol kullanımı, hareketsiz yaşam tarzı ve obezite var
Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre her yıl yaklaşık 20 milyon kişi, kanser tanısı alıyor ve vaka sayıları artmaya devam ediyor. Tahminler, 2050 yılına kadar kanser vakalarının ikiye katlanması yönünde olsa da bilim insanlarına göre, kanserin yaklaşık yüzde 40'ı sağlıklı bir yaşam tarzı, düzenli tıbbi muayeneler, HPV ve Hepatit B'ye karşı aşılamayla önlenebiliyor.
4 Şubat Dünya Kanser Günü'ne özel açıklamalarda bulunan İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Saadettin Kılıçkap, kanserin dünya genelinde kardiyovasküler hastalıklardan sonra en sık görülen hastalık olma konumunu sürdürdüğünü söyledi.
"KANSER VAKALARI 2050 YILINDA İKİYE KATLANABİLİR"
2022 yılı verilerine göre, tahmini olarak 20 milyon yeni kanser vakası tespit edildi ve bu sebeple 9.7 milyon kişi yaşamını yitirdi. Prof. Dr. Kılıçkap, "Bilim insanları, bu sayının 2050 yılında iki katına çıkacağını öngörüyor. Yani, her yıl yaklaşık 16 milyon yeni kanser vakasıyla daha karşılaşılacağı tahmin ediliyor" dedi.
Prof. Dr. Kılıçkap, "Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı'nın verilerine dayanarak yapılan projeksiyonlarda, 2022 yılında kanser kaynaklı ölümlerin de 2050'ye kadar iki katına çıkacağı, yaklaşık 10 milyon daha artacağı belirtiliyor. Bu projeksiyonlar, 20-30 yıllık kanser istatistikleri ve geleceğe yönelik verilerle destekleniyor" ifadelerini kullandı.
KANSER VAKALARI NEDEN ARTIYOR?
Kanserin artışındaki en önemli faktörlerden birinin, dünya nüfusunun giderek yaşlanması olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kılıçkap, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kanser, yaşla birlikte sıklığı artan bir hastalık ve 50 yaşın üzerindeki bireylerde önemli bir şekilde daha fazla görülüyor. Beklenen yaşam süresi her geçen 10 yılda 2-3 yaş artıyor. Bu durum da toplumların giderek yaşlanmasına yol açıyor. Ancak bunun yanı sıra, 2000'li yıllardan sonra teknolojinin ilerlemesiyle birlikte daha sedanter (hareketsiz) bir yaşam tarzının tercih edilmesi, fiziksel aktivite azlığı, beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler (fast food beslenme) ve obezite oranlarındaki artış da kanser sıklığındaki artışın temel sebepleri arasında yer alıyor."
"KANSERDEN ÖLÜM ORANLARI BEKLENDİĞİ GİBİ ARTMAYABİLİR"
Prof. Dr. Kılıçkap, kanserden ölüm oranlarının, yapılan projeksiyonlardaki kadar artmayabileceğine dair tereddütlerini de dile getirdi.
Kılıçkap, "Kanser hücresini daha detaylı tanıdıkça, kanser hücresinin yüzeyinde büyümeyi sağlayan reseptörleri daha detaylı öğrendikçe bu reseptöre yönelik olarak toplumda akıllı ilaç olarak bilinen ilaçlar keşfedildi" dedi.
İlaç ve immünoterapilerin keşfiyle kanser tedavisinde önemli gelişmeler yaşandığını kaydeden Prof. Dr. Kılıçkap, bu tedavi yöntemlerinin kanserden ölüm oranlarını düşürmeye başladığını vurguladı.
Kılıçkap, son 3-5 yıl içinde bu tedavilerin etkisinin görülmeye başlandığını ifade ederek, ilaçların hastalar tarafından daha fazla kullanılmaya başlanmasıyla birlikte, kanserle ilişkili beklenen ölüm oranlarının bu projeksiyonlardan farklı olabileceğini dile getirdi.
KORONAVİRÜS PANDEMİSİNİN KANSER VAKA SAYISINA ETKİSİ
Prof. Dr. Kılıçkap, koronavirüs pandemisinin kanser vakalarına etkisini de değerlendirdi. Pandemi sırasında hastaların hastane hizmetlerinden daha az faydalandıkları için birçok kişinin kanser tanısını daha geç aldığını söyledi.
Ancak, Covid-19 nedeniyle yapılan tomografi ve akciğer grafilerinde tespit edilen lezyonlar sayesinde bazı hastaların erken dönemde kanser tanısı aldığını söyleyen Kılıçkap, "Özellikle akciğer kanseri vakalarında, Covid-19 sürecinde yapılan testler erken tanı imkanı sağladı" diye konuştu.
COVID-19 ENFEKSİYONU KANSERE YOL AÇAR MI?
Covid-19'un kanser sıklığını artırıp artırmadığı konusunda ise kesin bir sonuç olmadığını belirten Prof. Dr. Kılıçkap, "Covid-19’un kanserin etiyolojisinde etkisi olup olmadığını net bir şekilde söylemek için henüz erken. Bu sorunun cevabını ancak önümüzdeki 3-5 yılın verileriyle verebileceğiz" dedi.
KANSERDEN NASIL KORUNURUZ?
Kanserden korunmak için Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı tarafından belirlenen bazı öneriler bulunuyor.
İşte o öneriler:
- Obeziteden kaçınmak,
- Fiziksel aktiviteyi artırmak,
- Alkolden uzak durmak,
- Akdeniz tarzı beslenmeye özen göstermek,
- Doğrudan ateşe maruz kalmış kırmızı et, tuzlu ve salamura yiyeceklerden kaçınmak,
- Aşılama programlarından faydalanmak.
Prof. Dr. Kılıçkap, bu basit ama etkili yaşam tarzı değişikliklerinin kanserle mücadelede büyük fark yaratabileceğini belirterek, "Bu risk faktörlerini kontrol altına almak, kanser sıklığını yüzde 60 oranına kadar azaltabilir" dedi.
EN YAYGIN KANSER TÜRLERİ
Küresel Kanser Gözlemevi'ne göre, 2022 yılındaki en yaygın kanser türleri şöyle:
- Akciğer kanseri - 2.5 milyon vaka
- Meme kanseri - 2.3 milyon vaka
- Kolorektal kanser - 1.9 milyon vaka
- Prostat kanseri - 1.5 milyon vaka
- Mide kanseri - 970 bin vaka
Akciğer kanseri, kanser ölümlerinin de önde gelen nedeni arasında. 2022'de 1.8 milyon ölüme neden oldu, bu; tüm kanser ölümlerinin yüzde 18,7'si anlamına geliyor.