Z kuşağı için BES olmazsa olmaz
Sigorta Sayfası programında bu hafta Kuveyt Türk Portföy Genel Müdür Yardımcısı Bayram Veli Salur konuk oldu. Salur, özellikle Z kuşağı için BES yatırımının olmazsa olmaz nitelik taşıdığını belirtirken bunun nedeni şöyle açıkladı: "Şu anda Z kuşağının ev alması, varlık sahibi olması çok zor. Dünyada da böyle. Bu duruma önlem almak için birikime erken başlayıp bileşik getiri sayesinde çok geç olmadan bir servet oluşturulabilir. Diğer yandan yaşlı nüfusun sayısı artıyor. Emekli maaşlarının alım gücü azalabilir. Kişiler mesleklerini değiştirmek veya erken emekli olmak zorunda kalabilir. Tüm bunları düşündüğümüzde yatırım bir zorunluluk. BES de otomatik olarak tasarruf yaptırdığı için bu sistem genç nesil için daha da önemli. Tamamlayıcı bir sistemden ziyade olmazsa olmaz diyebiliriz."
Dünyanın bir paradigma değişikliği yaşadığına dikkat çeken Kuveyt Türk Portföy Genel Müdür Yardımcısı Bayram Veli Salur "Şu anda Z kuşağının ev alması, varlık sahibi olması çok zor. Dünyada da böyle. Bu duruma önlem almak için Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) katılarak birikime erken başlayıp bileşik getiri sayesinde çok geç olmadan bir servet oluşturulabilir. Diğer yandan yaşlı nüfusun sayısı artıyor. Emekli maaşlarının alım gücü azalabilir. Bu günden emeklilik için hazırlık yapılması gerekiyor. Diğer yandan yapay zeka gibi yeni teknolojiler mesleklerdeki değişimi hızlandırıyor. Kişiler mesleklerini değiştirmek veya erken emekli olmak zorunda kalabilir. Tüm bunları düşündüğümüzde yatırım bir zorunluluk. BES de otomatik olarak tasarruf yaptırma özelliği bulunduğu için sistem genç nesil için daha da önemli. Tamamlayıcı bir sistemden ziyade olmazsa olmaz diyebiliriz" diye konuştu.
ZAMANLA HİSSEYE GEÇİLEBİLİR
Salur, 2026 için BES yatırımcısına öneri yaparken orta düzeyde riskli ve uzun vadeli bir portföy için kişilerin yüzde 60'a kadar yerli ve ABD hisse senetlerine yüzde 20 düzeyinde altına ve yüzde 20 de para piyasası fonlarına yatırım yapabileceğini kaydetti. Şu anda yurtdışı hisse piyasasının daha uygun göründüğünü dile getiren Salur, zamanla yerli hisse oranının artırılabileceğini ifade etti.
Emeklilik fonlarında yatırımların yüzde 43'ünün altın olduğunu belirten Salur, yaşa göre değişmekle birlikte hala yüzde 20 ile 30 civarında altın taşınabileceğini anlattı. Para piyasası fonlarının hala iyi getiri sağladığını hatırlatan Salur, en yüksek riskli portföylerde bile yüzde 20 oranında para piyasası fonlarının taşınabileceğini ve zaman geçtikçe kademeli olarak hisse fonlarına geçilebileceğini kaydetti. Borsa İstanbul'un önümüzdeki 1 yılda enflasyonun yüzde 10-15 üstünde getiri sağlama potansiyeli olduğunu tahmin ettiğini söyleyen Salur, yabancı hisselerin de portföylerde bulunması gerektiğini belirtirken ABD hisse senetleri piyasasının yatırımcıları cezbeden özelliklerine de dikkat çekti.
JEOPOLİTİK RİSKLER ÖNDE GELİYOR
Bugünler de fon yöneticilerinin takip ettiğin konuların başında jeopolitik risklerin ilk sırayı aldığını belirten Salur, "Dünyada belirsizlikler artmış durumda. Yapay zeka gibi bazı alanlarda ABD'nin sorgulanamaz liderliği varken Çin'in atak yaptığını görüyoruz. ABD'nin buna karşı attığı adımlar var. Gerilimler farklı konularda ortaya çıkıyor. Buna bir de ABD Doları'na olan güvenin erozyona uğramasını da ekleyebiliriz. Bu nedenlerle eskiden altın almayan yatırımcılar bile bu ürünü almaya başladı. Dünyada bir paradigma değişikliği olduğunu not etmek lazım. Yatırımlara da böyle bakmak gerek. Bu belirsizliklerin olduğu dönemde altının payı arttı. Diğer yandan ABD'de sermaye piyasalarının çok güçlü olması nedeniyle yeni şirketlerin çıkmasını ve sermaye piyasası ürünleri ile desteklendiğini görüyoruz. Bu, hisse yatırımlarında ABD'yi öne çıkarıyor. Tüm dünyadaki yatırımların yüzde 50'si Amerika'ya gidiyor" şeklinde konuştu.
ARALIKTAN SONRA BORSANIN YÖNÜ BELLİ OLUR
Salur, Türkiye'de ise reel pozitif faiz ortamı nedeniyle Temmuz 2024'ten bu yana hisse senetleri piyasasında önemli bir getiri olmadığını belirterek şunları söyledi: "Yatırımcılar hem beklenen hem geçmiş enflasyonun üstünde getirisi olan sabit getirili kıymetleri ve para piyasası fonlarını tercih ediyor. Bu aynı zamanda şirketlerin finansman maliyetlerini da artırıyor. Bu gibi döngülerde hisse senetleri piyasası geri kalıyor. Hala reel faiz var, 2026'da bu sürecin devam edeceğini düşünüyorum. Ancak bir yandan da hisse tarafında biriken bir enerji var. Enflasyon beklentileri devam ettiği sürece hisse piyasasına giriş olacaktır."
Salur, öncü göstergelerin kasım enflasyonunun düşük gelebileceğine işaret ettiğini aralık ve ocak enflasyonunun da kasımı desteklemesi halinde hisse piyasasına akış olabileceğini söyledi. Ancak yine de portföyde çok yüksek hisse senedi taşınabilir düzeyde olunmadığını anlatan Salur, "Jeopolitik riskler nedeniyle altın portföylerde olmalı. ABD'de ise başta yapay zeka olmak üzere bazı sektörlerin güçlü seyredeceğini düşünüyorum. Yatırımcılar fonlar arasından teknoloji veya çoklu tema fonunu seçip bu getirilerden faydalanabilir" diye konuştu.