Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Teknoloji Yapay Zeka Yapay zekâ heyecanında dünya birincisi olduk! Türkiye yapay zekâ heveslisi - Teknoloji Haberleri

        Yapay Zekâ, Türkiye’nin güncellenen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde önemli bir “tehdit” ve aynı zamanda fırsat olarak yer alıyor.

        We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Temmuz Global İstatistik Raporu’nda dünya genel internet, sosyal medya, mobil kullanım, çevrimiçi ticaret ve dijital pazarlama verileri yer alıyor.

        2025 yılı ikinci çeyreği itibariyle dünya nüfusu 8.23 milyara ulaşırken, internet kullanıcıları 5.65 milyarı geçti. Nüfusa göre internet kullanım oranı yüzde 68.7 iken, Türkiye’de İnternet kullanıcılarının nüfusa oranı yüzde 88.3. Bu oran dünya geneline bakıldığında ortalamanın çok üzerinde seyrediyor.

        REKLAM

        Dünya genelinde sosyal medya kullanıcılarının sayısı 5.41 milyar iken bunun nüfusa oranı yüzde 65.7. Türkiye'de ise aktif sosyal medya kullanıcıları toplam nüfusun yüzde 69.7’sine denk geliyor.

        Dünya genelinde çevrimiçi medyada haftalık harcanan ortalama süre 33 saat 42 dakika iken, Türkiye'de bu süre 42 saat 56 dakika.

        SANAL GERÇEKLİK CİHAZLARINA İLGİ

        İnternet kullanımı için her tür cihazın sahibi olan internet kullanıcılarına bakıldığında sanal gerçeklik cihazlarına artan bir ilginin olduğu net şekilde görülüyor.

        Sanal gerçeklik cihazına sahip olanların yüzdesi 5.60. Bunu yukarı doğru yüzde 6.60 ile özellikle telefon, yüzde 9.30 ile e-okuyucu, yüzde 13 ile akıllı bileklik, yüzde 17.7 ile TV akış cihazı ve akıllı ev aleti, yüzde 18 ile oyun konsolu, yüzde 27.6 ile akıllı saat, yüzde 33 ile tablet, yüzde 50 ile akıllı tevizyon, yüzde 57.3 ile dizüstü ve masaüstü bilgisayar izliyor.

        Herhangi bir mobil telefona sahiplik yüzdesi 97.7 iken, akıllı telefon kullananların yüzdesi 97.5…

        REKLAM

        16 yaş ve üzeri internet kullanıcılarının yüzde 4.9’u internete erişmek için sanal gerçeklik cihazını kullanıyor.

        SANAL GERÇEKLİĞE ZİYARET

        Similarweb’in 1-31 Mart 2025 tarihleri arasındaki web sitesi trafiğine göre en çok ziyaret edilen web siteleri sıralamasında beşinci sırada Chatgpt var. Allık ortalama ziyaret 5 bin 6, benzersiz ziyaretçilerin aylık ortalaması 399 milyon, ziyaret başına süre 7 dakika 6 saniye, ziyaret başına sayfa sayısı ise 4.04.

        Dünyanın en çok ziyaret edilen 10 bin web alanına yönelik toplam ziyaretlerin yüzdesi olarak her bir web sitesine gelen trafiğe bakıldığında, ilk sırada yüzde 19.53 ile arama motoru Google bulunuyor. Bunu yüzde 6.91 ile Youtube izliyor. Chatgpt ziyareti ise yüzde 1.19 ile beşinci sıraya yükseldi.

        Semrush’ın Şubat 2025’teki web sitesi trafiğine göre en çok ziyaret edelin web siteleri sıralamasında beşinci sırada Chatgpt.com bulunuyor. Aylık ortalama toplam ziyaretler 5 bin 240, aylık ortalama benzersiz ziyaretçiler 597 milyon, ziyaret başına süre 15 dakika 25 saniye, sayfa başına süre 4.45.

        REKLAM

        DÜNYADA İLK SIRALARDA

        Her hafta; Siri, Alexa gibi sesli asistanları kullanan 16 yaş ve üzeri internet kullanıcılarının yüzdesine bakıldığında; Türkiye dünya çapında yüzde 28.7 ile ikinci sırada bulunuyor. Türkiye, birçok ülkeyi geride bırakırken, birinci sırada yüzde 33.3 ile Meksika var. Son sırada yüzde 4.4 ile Fas bulunuyor.

        Sesli asistanları ağırlıklı olarak 16-54 yaş grubundaki internet kullanıcıları kullanıyor. Yaş ilerledikçe sesli asistanların kullanımı düşüyor.

        Her ay arama motorlarını kullanan internet kullanıcılarının yüzdeleri dünya genelinde 2025 yılının birinci çeyreğinde yüzde 80.6.

        Türkiye ise yüzde 91.5 ile dünya genelinde 17’nci sırada. İlk sırada yüzde 95.4 ile Fas bulunuyor. Son sırada yüzde 63.2 ile Çin var.

        Chatgpt google’da en çok aranan kelimeler arasında altıncı sırada.

        YAPAY ZEKÂ HEYECANINDA DÜNYA BİRİNCİSİ

        Yapay zekâ konusunda heyecanlı olan 16 yaş ve üzeri internet kullanıcılarının yüzdeleri; 2025 yılının ilk çeyreğinde yüzde 48.5’e ulaştı.

        Türkiye bu alanda yüzde 74.4 ile dünya genelinde birinci sırada. Türkiye’yi yüzde 73.8 ile Nijerya izliyor. Ardından yüzde 68.6 ile Gana geliyor. Son sırada yüzde 29.9 ile Yeni Zelanda var. İngiltere’de ise yüzde 30.6 yapay zekâ heyecanı var.

        REKLAM

        YAPAY ZEKÂ AYLIK ZİYARETÇİ

        Mayıs 2025’te yapay zekâ alanındaki benzersiz aylık ziyaretçi sayıları şöyle:

        • Chatgpt: 411 milyon.
        • Google Gemini: 108 milyon
        • Deep Seek: 62.4 milyon
        • Grok: 24 milyon
        • Microsoft Copilot: 22.4 milyon
        • Perplexity: 24 milyon
        • Claude: 14.8 milyon

        Haziran ayında Chatgpt kullanımında Kenya yüzde 42.1 ile dünya birincisi oldu. Türkiye ise yüzde 32.4 ile 11’inci sırada yer aldı. Son sırada ise yüzde 5.8 ile Japonya var.

        ULUSAL GÜVENLİK TEHDİTLERİ ARASINDA

        Türkiye’nin milli güvenliğinin anayasası olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde (MGSB), yapay zekâ fırsatlar ve tehditler arasında sayılıyor.

        Ülkenin bilişim altyapılarının korunmasına yönelik savunma stratejilerinin geliştirilmesinin önemine dikkat çekilirken, yeni gelişen teknolojiler arasında; 5G teknolojisi, nesnelerin interneti, yapay zekâ, metaverse, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik, akıllı şehirler, kuantum bilgisayarlar, insan makine ara yüzleri, uzak teknolojileri, yeşil enerji teknolojileri, hidrojen teknolojileri, biyoteknoloji, gen teknolojisi ve elektronik harp teknolojisi sayılıyor.

        REKLAM

        YAPAY ZEKÂ

        Ülkelerin yapay zekâ teknolojilerine yönelik stratejik belgeler üretmesinin önemine işaret edilirken, bu teknolojinin geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve sağlayacağı ekonomik katkıya ilişkin hedefler belirlemesi gerektiği vurgulanıyor.

        Gelecekte yapay zekâ teknolojini etkili ve etkin kullanan ülkeler gelişmişlik seviyesi açısından uluslararası rekabette birkaç adım öne geçmiş olacak.

        Yapay zekâ fırsat olduğu kadar aynı zamanda da ulusal güvenlik açısından büyük tehditler ve risk de içeriyor. Yapay zekâya ilişkin tehdit değerlendirmeleri şöyle:

        • Yapay zekâ teknolojileri kullanılarak geliştirilen silah sistemleri ülkeler için risk oluşturuyor. Otonom silah sistemleri konusunda, ABD ve Çin başta olmak üzere birçok ülke önemli yatırımlar yapıyor. Kanada, Yeni Zelanda ve Avustralya gibi askeri personel temin etmekte zorlanan ülkeler, yapay zekâ ürünü silahlar ile bu açıklarını kapatma yoluna gidiyor.
        • Otonom silah sistemlerindeki gelişme, gelecekte devletlere istihbaratı toplama ve analiz etme, askeri alanda daha etkili araç ve gereç üretme, askeri lojistik ihtiyacını kolay şekilde karşılama, karmaşık siber saldırı yetenekleri geliştirme konusunda imkân ve kabiliyetler kazandıracak.
        • Yapay zekâ sistemleri, bilgi kirliliği ve dezenformasyonun yayılmasında da kapsamlı işlev görüyor. Gerçekçi, yapay zekâ destekli sahte içeriğin oluşturulmasına destek olmakla birlikte tehdit aktörleri tarafından hedef kitleye dezenformasyonun yayılmasını ve dijital evrenin manipüle edilmesini kolaylaştırıyor.
        • Yapay zekâ destekli bilgi kirliliği ve dezenformasyon, milli güvenlik sorunu olma niteliğinin yanı sıra; insan onuru, demokratik süreçlerin sağlıklı yürütülmesi, etik değerler ve insan hakları gibi pek çok meseleyi de etkiliyor.
        • Yapay zekâ destekli sistematik ve algoritmik dezenformasyon faaliyetleri vasıtasıyla toplumdaki hassasiyetler üzerinden siyasi, sosyal ve ekonomik yıkıcı faaliyetlerin derinleştirilmesi mümkün.

        HUKUKİ ALT YAPI KURULMALI

        Yenilikçi dijital teknolojilerin gelişimi ve yaygınlaşması sonucunda iş ve toplum yaşantısında yapay zekânın etkisi artabilecek ve böylelikle bireyin karar verici rolünü de birçok alanda yapay zekâ üstlenebilecek.

        REKLAM

        Bu açıdan bakıldığında günlük hayatta insanlarla iletişim kurarak varlığını sürdürecek olan yapay zekâ sistemlerinin topluma uyumu açısından etik değer ve sorumlulukları görebilme, insanlara zarar verebilecek davranışları fark edebilme, iyiyi ve kötüyü anlayabilme kabiliyetine sahip olması gerekiyor.

        Bu doğrultuda yapay zekânın üretilmesi ve geliştirilmesine yönelik olarak sorumlulukların ve etik değerlerin belirlenmesi konusunda ülkemizde hukuki bir alt yapının tesis edilmesi gerekiyor.

        DİJİTAL MANİPÜLASYON “DEEPFAKE” TEKNOLOJİSİ

        Yapay zekâ terminolojisinde, derin öğrenme tekniği kullanılarak oluşturulan sahte videolar, “deepfake” olarak adlandırılıyor. Günümüzde yapay zekâ teknolojisi yardımıyla dijital bir görüntüyü değiştirip yüzü, sesi, mimikleri ve konuşması ile bir insanın kendisinin dahi ayırt edemeyeceği kadar inandırıcı, gerçek dışı videolarını üretmek mümkün.

        Dijital platformlarda deepfake teknolojisindeki sahtekârlıklar, gerçeğin manipüle edilmesi, kaynak olarak kullanılan gerçek kişilerin izinsiz olarak görüntülerinin başka amaçlar için kullanılması ve bu kişiler üzerinden olmayan bir gerçeğin üretilip kitlelerin aldatılması şeklinde çok boyutlu şekilde karşımıza çıkıyor.

        REKLAM

        Bu tehdide karşı olarak geliştirilecek deepfake karşıtı yazılımların küresel boyutta destek görmesi, savunma politikalarının dijital ortamdaki tehditlere yönelik güncellemeleri içermesi, deepfake teknolojisinin zarar verici kullanımının önüne geçilebilmesi için dijital suçla mücadeleyi destekleyecek yasalar oluşturulması büyük önem taşıyor.

        METAVERSE VE AVATARLAR

        Metaverse, sistem içindeki kullanıcıların tamamının aynı artırılmış gerçeklik veya sanal gerçeklik deneyimini paylaşmasını öngörüyor. Bu platformda bulunan kişiler sanal kişilikler (avatarlar), aracılığıyla yer aldıkları için sanal evrende kişisel hak ve sorumlulukları belirleyecek, ortaya çıkabilecek etik sorunları yönetebilecek bir sisteme ihtiyaç duyuluyor.

        Avatarların hukuki bir dayanağı bulunmuyor. Bu nedenle sistemde avatarların görüntüleri kolaylıkla manipüle veya taklit edilebiliyor.

        Metaverse programının yol açabileceği bir başka tehdit, başta gençler olmak üzere bireylerin gerçek dünyaya yabancılaşma ihtimali. Yapılan araştırmalar bu tehdidi gözler önüne seriyor.

        ABD’de yapılan bir araştırmaya göre Z kuşağının yüzde 60’ı, milenyum kuşağının ise yüzde 62’si, kişinin kendisini çevrim içinde nasıl sunduğunun gerçek hayatta nasıl sunduğundan daha önemli olduğunu düşünüyor. Milenyum kuşağının yüzde 39’u, kendisini çevrim içi ortamlarda daha iyi ifade edebildiğini söylüyor.

        REKLAM

        Metaverse’in yol açabileceği bir başka tehdit ise toplum genelinde huzursuzluğa yol açma ve manipülasyonlara uygun ortamı sağlama ihtimali.

        SANAL GERÇEKLİK VE ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK

        Henüz yaygın olarak kullanılmasa da iş yaşamında ve sosyal yaşamda ortaya çıkan gizlilik ihlalleri, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik teknolojilerinin olumsuz yönlerini ortaya koyuyor. En başta artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanacak kişilerin sisteme ilişkin güvenlik zafiyetleri ve riskler konusunda ayrıntılı şekilde bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekiyor.

        Yüz tanıma gibi uzun süredir kullanılan teknolojilerin artırılmış gerçeklik ile bir araya gelmesi, bireylerin mahremiyetini koruma konusunda endişelere yol açıyor. Artırılmış gerçeklik gözlüklerine yüklenebilen uygulama, bireylerin şahsi bilgilerinin de görünmesine olanak tanıyor.

        Örneğin evlere yerleştirilecek bir dayanıklı tüketim ürünü için artırılmış gerçeklik ile odaların ölçülerinin alınması, kitap isimlerinin taranıp listelenmesi veya mutfakta hangi yiyeceklerin bulunduğunun kaydedilmesi, özel hayatın ihlali anlamına geliyor. Bunlar tüketici davranışlarının ölçülmesi ve analizi için masum gibi görünse de bireylerin sınıflandırılması veya istenmeyen etiketlemelere maruz kalmasına yol açabilir.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ