Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Enerji ABD ile imzalanan nükleer enerji işbirliği anlaşmasının perde arkası - Enerji Haberleri

        Türkiye, nükleer enerji ile birlikte, yenilenebilir enerji, yenilenebilir enerji teknolojileri ve batarya depolama yatırımlarına ağırlık verecek. Halihazırda enerjide yüzde 70 oranında dışa bağımlı olan Türkiye, bu cari açık kalemini düşürmek ve dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyor. Türkiye, nükleer enerji ile birlikte, yenilenebilir enerji, yenilenebilir enerji teknolojileri ve batarya depolama yatırımlarına ağırlık verecek. Halihazırda enerjide yüzde 70 oranında dışa bağımlı olan Türkiye, bu cari açık kalemini düşürmek ve dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan 11'inci Enerji Verimliliği Fuarı'nda Türkiye'nin enerji arz ve güvenliği konusunda çok önemli değerlendirmeler yaptı.

        REKLAM

        Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyleydi: - Enerji arzı, talebi ve arz güvenliği noktasında insanlık olarak bizleri sınamalarla dolu bir gelecek bekliyor.- Tedarik noktasında tek bir ülke, kaynağa ve tek bir hatta bağlı olmak ciddi riskler barındırmaktadır. Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ilk aylarında Avrupalı dostlarımız bunun sıkıntısını bizzat çekmişlerdir. Biz, Türk Akımı'nın da katkısıyla bu dönemi en rahat atlatan ülkelerden biriydik. - Amerika'yla imzaladığımız Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı, barışçıl nükleer enerjide işbirliğini esas alan bir anlaşmadır. Bu anlaşmayla ileri reaktör teknolojileri ve küçük modüler reaktörler gibi yeni nesil teknolojilerin geliştirilmesi öngörülüyor.- Nükleer enerjiyi yalnızca elektrik üretimi için değil, aynı zamanda tıp, tarım, araştırma ve endüstriyel ısı gibi farklı alanlarda da kullanacağız.

        ULUSAL GÜVENLİĞİMİZ

        Türkiye, kullandığı enerji kaynaklarında petrol ve doğalgaz olarak yüzde 70 oranında dışa bağımlı bir ülke. Yüksek ithalat nedeniyle enerji maliyetleri ülkemizin bütçesi üzerinde önemli bir yük oluşturduğu gibi cari açığa ve yüksek enflasyona da olumsuz yönde etki ediyor. Ülkemizin yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli Avrupa ülkelerine kıyasla yüksek durumda. Jeotermal enerji potansiyeli bakımından ülkemiz Avrupa'da ilk, dünyada ise 7'nci sıradadır. Güneş enerjisi potansiyeli bakımından Türkiye Avrupa'nın önde gelen ülkelerinden biridir. Güncel verilerle Türkiye'nin toplam elektrik kurulu gücü 121 bin 14 megavata (MW) ulaşmıştır. Toplam santral sayısı da 37 bin 810 adettir.Yenilenebilir enerji kurulu gücü 74 bin 116 MW'a ulaşırken; yenilenebilir enerji gücü, toplam kurulu gücün yüzde 57.6'sını oluşturmaktadır.

        REKLAM

        ALMANYA VE RUSYA ÜSTÜNLÜĞÜNÜN KIRILMASI

        Türkiye'de herhangi bir santralin yapılmasından önce bağımsız bir Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED) alınması zorunludur. Enerji konusunda dışa bağımlı olmamak için başta taşkömürü, linyit kömürü ve yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak isteyen Türkiye, bu yönde politikalar geliştiriyor. Türkiye'nin bu çabalarına karşılık dış kaynaklı ataklar da olabiliyor. Gerekli ÇED raporları bulunmasına rağmen bazı HES ve termik santrallerin çevreye zarar verdikleri yönünde uluslararası menşeili sivil toplum kuruluşlarınca karalama kampanyaları yürütülüyor. Türkiye açısından mevcut durum bir ulusal güvenlik meselesi olarak değerlendiriliyor. Şöyle ki, Türkiye'nin kendi enerji kaynaklarını kullanıp geliştirmemesi halinde teknolojide Almanya'ya, enerji kaynakları bakımından Rusya'ya olan bağımlılığının devam etmesi tehlikesi yakıcı şekilde önümüzde duruyor. Türkiye'nin elinde bulundurduğu kömürün, yeni çevre dostu tekniklerle metan gazına ve doğalgaza çevrilebilmesi imkânının değerlendirilmesine yönelik politikalar geliştiriliyor.

        NÜKLEER ENERJİ STRATEJİSİ

        Türkiye, nükleer enerjiden faydalanmak için Rusya ile Mersin'de bir nükleer santralin kurulması için anlaşmaya varmıştır. Sorunlar olsa da santralin inşası devam ediyor. Ardından Sinop'ta Akkuyu benzeri ve diğer bölgelerde küçük santraller inşası için projeler duruyor. Türkiye hem nükleer enerji teknolojisinden istifade etmek hem de kullandığı enerji kaynaklarını çeşitlendirmek için farklı ülkelerle uluslararası anlaşmaları kovalıyor. Türkiye'nin Rusya ile yaptığı nükleer işbirliği anlaşması, uluslararası çevrelerce ülkemizin NATO üyeliği üzerinden bir eleştiri ve ekonomik baskı unsuru olarak kullanılıyor. ABD'nin farklı gerekçelerle uyguladığı ambargoyu unutmamak lazım. Enerji arzı ile ilgili sistemlerin fiziki güvenliği de dahil olmak üzere enerji arz güvenliğine ilişkin ihtimallerin değerlendirilerek tatbikatlar marifetiyle tehditlere yönelik hazırlıkların artırılmasının yanında enerji israfının önlenmesine yönelik bilinçlendirme faaliyetlerine ivme kazandırılması hayati derecede önemli.

        RÜZGAR VE GÜNEŞ YATIRIMLARI ÖNEMLİ

        Rusya'nın Ukrayna'ya müdahalesiyle yükselen uluslararası doğalgaz fiyatlarından olumsuz etkilenen Türkiye, Londra merkezli düşünce kuruluşu Ember'in analizine göre son bir yılda rüzgâr ve güneşten elektrik üretimi sayesinde enerji ithalatında 7 milyar dolarlık tasarruf sağladı. Bu tasarrufun her geçen gün arttığı ifade ediliyor. Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlara devam etmesi gerekiyor. Söz konusu kaynakların kullanımında yararlanılan teknolojinin üretilmesi konusunda da çalışmaların ilerletilmesi ve dışarı bağımlılığımızın azaltılması şart. Özellikle motor ve türbin gibi kritik ürünlerin ithalatında Almanya ve Danimarka ön plana çıkıyor. Gelecekte yaşanabilecek ürün temin noktasında sıkıntılar yaşanmaması için yenilenebilir enerji teknolojisi konusunda Türk firmalarının gerekli yatırımları yapmaları gerekiyor.

        YENİLENEBİLİR ENERJİ, TEKNOLOJİ VE BATARYA DEPOLAMA

        Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve Avrupa Komisyonu gibi kurumlar Rusya'nın dünya enerji arzında sahip olduğu avantajın kırılmasına yönelik çeşitli planlar açıkladı. IEA, Avrupa'da yaşanacak enerji sorunlarının en aza indirilebileceğini ve Avrupa ülkelerinin Rusya enerji konusundaki bağımlılığının kırılabileceğini savunuyor. Hazırlanan planın temelini yenilenebilir enerji kaynaklarına, yenilenebilir enerji teknolojilerine ve batarya depolama kapasitelerinin yatırım yapılması oluşturuyor.

        AZERBAYCAN ZİYARETİNİN ÖNEMİ

        Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Azerbaycan ziyaretini yeni enerji projeleri açısından da değerlendirmek gerekiyor. Çünkü Avrupa'nın Rusya'ya alternatif olarak düşünebileceği ülkelerin başında Azerbaycan geliyor. TANAP hattının mevcut 16 milyar metreküplük kapasitesinin artırılarak 32 milyar m3 civarına çıkarılabileceği ve Türkmenistan ile yeni anlaşmalar imzalanarak Trans Hazar Gaz Boru Hattı'nın bitirilmesiyle Bakü-Tiflis-Erzincan (BTE) hattı vasıtasıyla doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa'ya ihracının mümkün olabileceği tasarlanıyor. Afrika kıtası Rusya'ya alternatif oluşturabilecek bir başka bölge olarak öne çıksa da kıtanın genelinde bulunan altyapı eksikliği, Afrika ülkelerinin hükümetlerinde ekonomik yolsuzluğun kanıksanmış olması ve bölgede devam eden terör olayları neticesinde enerji firmalarının Afrika'ya yatırım yapmada isteksiz davrandıkları görülüyor. Rusya kendisine karşı alınan yaptırım ve ambargo kararları neticesinde petrol ve doğalgaz ihraç edecek yeni ülkeler ve coğrafyalar arayışına girdi. Rusya'nın Avrupa'ya satamayıp elinde tuttuğu doğalgaz ve petrolün ülkemizce daha uygun fiyatlardan satın alınması için hükümetler arasında görüşmeler için bir fırsat sunduğu da aşikar. Bu doğrultuda Türkiye'nin Rusya'dan petrol ithalatı artarken, satın alınan varil fiyatında önemli bir düşüş sağlanmıştır.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ