Bayern Münih, 125 yaşında! İşte başarı öyküsü...
Dünyanın en büyük kulüplerinden Bayern Münih, 125 yaşına girdi. 27 Şubat 1900 tarihinde kurulan Alman ekibi, zaman içerisinde dünya devi olmayı başardı. İşte Bavyera ekibinin öyküsü...

Tam 125 yıl önce bugün, Franz John liderliğindeki bir grup futbol tutkunu, yerel jimnastik kulüplerinden ayrılarak kendi takımlarını kurma kararı aldı. O anın, futbol tarihinin en başarılı kulüplerinden birinin temelini attığını muhtemelen kimse tahmin edemezdi. Bayern Münih, yalnızca Almanya’nın en çok kupa kazanan kulübü olmakla kalmayıp, dünya futbolunun devlerinden biri haline geldi.

Bayern Münih’in başarı yolculuğu her zaman sorunsuz ilerlemedi. 1932’de ilk ulusal şampiyonluğunu kazanan kulüp, 1963’te kurulan Bundesliga’nın ilk sezonuna dahil edilmedi. Üst lige yükselmek için mücadele etmesi gerekti ve ancak 1965 yılında Bundesliga'ya katılabildi. Avrupa’nın en büyük kulüpleriyle kıyaslandığında bu süre çok uzun değildi. Ancak bir kez zirveye çıktıktan sonra, geriye hiç bakmadılar.

1960’ların sonlarında kulübün altın jenerasyonu doğdu: Franz Beckenbauer, Gerd Müller ve Sepp Maier. Bu üç oyuncu yalnızca Bayern’i değil, Alman futbolunu da şekillendirdi. 1970’ler Bayern’in Avrupa’daki en parlak yılları oldu. Udo Lattek yönetiminde 1974-1976 yılları arasında üst üste üç Avrupa Kupası kazandılar. Finalde sırasıyla Atlético Madrid, Leeds United ve Saint-Étienne’i mağlup eden Bavyera ekibi, kıtanın en güçlü takımlarından biri olduğunu kanıtladı. Beckenbauer’in zarafeti, Müller’in bitirici gol vuruşları ve Maier’in inanılmaz refleksleri onları durdurulamaz hale getirdi. Bayern’in Bundesliga’daki mutlak hakimiyeti, önce Avrupa’yı fethetmesiyle başladı.

1970’lerde dört lig şampiyonluğu kazanan kulüp, 1979/80 sezonundan itibaren 11 yıl içinde yedi Bundesliga zaferi elde etti. Paul Breitner ve Karl-Heinz Rummenigge gibi yıldızların liderliğindeki takım, Almanya’da rakipsiz hale geldi. Ancak Avrupa sahnesinde aynı başarıyı sürdüremediler. 1982’de Aston Villa’ya, 1987’de ise Porto’ya finalde kaybettiler.

1990’lı yıllar Bayern için tam anlamıyla bir iniş çıkış dönemi oldu. Almanya’da hâlâ en büyük güçtüler, ancak Avrupa’da büyük kayıplar yaşadılar. 1999 Şampiyonlar Ligi finali, futbol tarihinin en dramatik maçlarından biri olarak hatırlanıyor. Barcelona’daki finalde, Manchester United’a karşı 90+1 ve 90+3’te yedikleri gollerle kupayı ellerinden kaçırdılar. Ancak Bayern, hiçbir zaman pes eden bir kulüp olmadı. Sadece iki yıl sonra, 2001 Şampiyonlar Ligi finalinde Valencia’yı penaltılarla mağlup ederek Avrupa’nın zirvesine döndüler.

Bayern Münih, 2000’lerden itibaren futbol dünyasında bir süper kulüp olmanın dersini verdi. Ottmar Hitzfeld, Louis Van Gaal, Jupp Heynckes ve Pep Guardiola gibi efsanevi teknik direktörler yönetiminde Bayern, yenilmez bir makineye dönüştü. 2013’te Heynckes ve 2020’de Hansi Flick yönetiminde iki kez tarihi üçleme (Bundesliga, Almanya Kupası ve Şampiyonlar Ligi zaferi) kazandılar. Bugün, Bayern Münih yalnızca kazanmıyor, aynı zamanda domine ediyor. Rekor kıran Bundesliga şampiyonlukları, yıldızlarla dolu kadrosu ve giderek büyüyen küresel taraftar kitlesiyle, hız kesmeden ilerliyorlar.