Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Teknoloji Uygulama Türkiye’nin teknoloji devleri yabancı ellerde - E-Ticaret ve girişim ekosistemi küresel sermayeye teslim mi oluyor? - Teknoloji Haberleri

        Türkiye’nin teknoloji sektörü, son yıllarda e-ticaret, oyun ve diğer yenilikçi alanlarda kaydettiği büyümeyle dikkat çekerken, bu başarı hikâyeleri giderek yabancı sermayenin kontrolüne geçiyor. 6 Mayıs 2025’te duyurulan iki önemli satın alma, bu trendin hız kesmediğini kanıtladı: Türkiye’nin önde gelen e-ticaret platformlarından N11, Abu Dabi merkezli DMSF Holding’e devredilirken, Trendyol’un hızlı teslimat servisi Trendyol GO, ABD’li teknoloji devi Uber tarafından satın alındı. Oyun sektöründe ise Peak Games’in 2020’de Zynga’ya 1.8 milyar dolara, Rollic’in 2020’de yine Zynga’ya 168 milyon dolara satışı gibi örnekler, bu yabancılaşma dalgasının yalnızca e-ticaretle sınırlı olmadığını gösteriyor. Hepsiburada’nın Kazakistan merkezli Kaspi.kz’ye, Trendyol’un Çinli Alibaba’ya devriyle birleştiğinde, Türkiye’nin teknoloji sektörünün neredeyse tamamının yabancı sermaye kontrolüne geçtiği bir tablo ortaya çıkıyor. Bu süreç, yerli girişimlerin küresel devlerle rekabet mücadelesinde karşılaştığı zorlukları ve Türkiye’nin teknoloji ekosisteminin geleceğine dair soru işaretlerini gündeme getiriyor. Peki, bu devirler nasıl başladı, sektöre neler getiriyor ve Türkiye’nin teknoloji geleceği için ne anlama geliyor?

        HEPSİ YABANCI OLDU!

        Türkiye’nin özellikle e-ticaret ve oyun sektörlerinde yabancılaşma son yıllarda hız kazandı. Öne çıkan örnekler şöyle:

        • Hepsiburada: 2024’te Kazakistan merkezli Kaspi.kz’ye %65.41 hissesi 1.13 milyar dolara satıldı.
        • Trendyol: 2021’de Alibaba’nın %86.5 hisse sahipliğiyle Çin kontrolüne geçti.
        • Getir: 2022’de Mubadala ve diğer yabancı fonlardan 768 milyon dolar yatırım aldı; N11’in devri bu sürecin bir parçası oldu.
        • GittiGidiyor: 2011’de eBay tarafından satın alındı, ancak 2022’de eBay’in Türkiye’den çekilmesiyle kapandı.
        • Markafoni: 2011’de Naspers tarafından %68 hissesi alındı.
        • Peak Games ve Rollic: Zynga’ya satılarak oyun sektöründe yabancılaşmayı hızlandırdı.

        Bu devirler, Türkiye’nin teknoloji sektörünün neredeyse tamamen yabancı sermaye kontrolüne geçtiğini ortaya koyuyor. 2024’te e-ticaret hacminin 3 trilyon 162 milyar TL’ye ulaştığı düşünüldüğünde, bu pazarın kontrolünün yabancılara geçmesi ekonomik ve stratejik bir tartışma konusu.

        Nasıl 'hepsi yabancı' oldu?
        Nasıl 'hepsi yabancı' oldu? Haberi Görüntüle

        E-TİCARETTE DIŞ KAYNAKLARLA BÜYÜME

        • N11’in DMSF Holding’e geçişi

        2013’te Doğuş Grubu ve Güney Koreli SK Group ortaklığıyla kurulan N11, Türkiye e-ticaret pazarında kısa sürede güçlü bir yer edindi. 2023’te Getir tarafından satın alınan platform, Getir’in ana yatırımcısı Mubadala’nın etkisiyle 2024’te Serkan Borançılı’ya ait Borançılı Teknoloji’ye devredilmişti. Ancak 6 Mayıs 2025’te Rekabet Kurumu’nun onayıyla N11’in tamamı Abu Dabi merkezli DMSF Holding Limited’e geçti.

        REKLAM
        Rekabet'ten N11'in devrine onay
        Rekabet'ten N11'in devrine onay Haberi Görüntüle

        DMSF Holding, perakende, lojistik ve gayrimenkul gibi alanlarda faaliyet gösteren bir yatırım devi. N11’in devri, şirketin Türkiye pazarına giriş stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, DMSF’nin N11’in kullanıcı tabanını koruyarak lojistik ve yapay zeka tabanlı kişiselleştirme yatırımları yapacağını öngörüyor. Ancak bu devir, Türkiye’de büyük e-ticaret platformlarının tamamen yabancı sermayeye geçişini simgeleyen bir dönüm noktası.

        • Uber’in Trendyol GO hamlesi

        2010’da moda odaklı bir platform olarak kurulan Trendyol, zamanla Türkiye’nin en büyük e-ticaret oyuncularından biri haline geldi. 2021’de Alibaba’dan 1.5 milyar dolarlık yatırım alarak %86.5 hissesini Çinli şirkete devreden Trendyol, zaten yabancı sermaye kontrolündeydi. 6 Mayıs 2025’te duyurulan anlaşmayla, Trendyol’un hızlı teslimat servisi Trendyol GO’nun çoğunluk hisseleri, yaklaşık 700 milyon dolar karşılığında Uber Technologies’e geçti.

        REKLAM
        Uber, Trendyol GO'yu aldı!
        Uber, Trendyol GO'yu aldı! Haberi Görüntüle

        Uber, bu satın almayla Türkiye’deki hızlı teslimat ve lojistik pazarında liderlik hedefliyor. Trendyol GO’nun yerel bilgi birikimi ve geniş teslimat ağı, Uber’in büyümesini hızlandırabilir. Ancak bu devir, yerli hızlı teslimat hizmetlerinin de yabancılaşması anlamına geliyor.

        OYUN SEKTÖRÜNDE DE KÜRESEL SATIN ALMALAR

        • Peak Games ve Rollic’in Zynga’ya Devri

        Türkiye’nin oyun sektörü, son on yılda küresel çapta ses getirdi. 2010’da kurulan Peak Games, 2020’de ABD’li Zynga tarafından 1.8 milyar dolara satın alınarak Türkiye’nin ilk unicorn’u oldu. Aynı yıl, mobil oyun geliştiricisi Rollic, Zynga’ya 168 milyon dolara satıldı. Bu devirler, Türk oyun sektörünün küresel potansiyelini ortaya koyarken, yerli markaların bağımsızlığını kaybetmesine yol açtı.

        REKLAM
        • Dream Games’in Yükselişi ve Yatırım Hamleleri

        İstanbul merkezli Dream Games, Royal Match ve Royal Kingdom gibi oyunlarla dünya çapında başarı yakaladı. 2025’te CVC Capital Partners liderliğinde 2 milyar dolarlık yatırım alarak değerlemesini 5 milyar dolara çıkardı. Ancak bu yatırım, şirketin hissedarlarının exit stratejisiyle birleştiğinde, Dream Games’in tamamen CVC’nin sermaye ortağı olmasına yol açtı. Bu durum, yerli oyun stüdyolarının büyüme için yabancı sermayeye bağımlılığını gözler önüne serdi.

        • HOGO Games ve Diğer Yerli Stüdyolar

        Yerli oyun stüdyosu HOGO Games, 2025’te 5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım alarak dikkat çekti. Alictus, Spyke ve Manc Games gibi stüdyolar da 2022’de sırasıyla 100 milyon, 55 milyon ve 50 milyon dolarlık yatırımlar aldı. Ancak bu yatırımların büyük kısmı yabancı fonlardan geldi, bu da oyun sektöründe yerli kontrolün giderek azaldığını gösteriyor.

        NEDEN YABANCI SERMAYE?

        Yerli şirketlerin yabancı sermayeye geçişinin birkaç temel nedeni var. Bunlardan ilki, yüksek sermaye ihtiyacı denebilir. E-ticaret ve oyun sektörü, lojistik, teknoloji altyapısı ve pazarlama için büyük yatırımlar gerektiriyor. Yerli şirketler, bu finansal gücü sağlamak için yabancı yatırımcılara yöneliyor. Buna küresel rekabetteki TL değer kaybı ve döviz kurları da eklenince Türk şirketlerin finansal gücü düşük kalıyor.

        REKLAM

        Buna bağlı olarak hemen ikinci sıraya küresel rekabeti koyabiliriz. Amazon, Alibaba gibi devlerle rekabet edebilmek için ölçek ekonomisi şart. Bu ise genellikle yabancı ortaklıklar veya satın almalarla mümkün oluyor.

        Bir diğer neden ise pazar cazibesi. Türkiye’nin genç nüfusu, yüksek internet penetrasyonu (%80’in üzerinde) ve artan online alışveriş alışkanlıkları, hem e-ticaret uygulamalarında hem de oyun alanında yüksek bir potansiyel barındırıyor. Bu da yabancı yatırımcıların büyük ilgisini çekiyor.

        YATIRIMLARIN FIRSATLARI VE RİSKLERİ

        Yabancı sermayenin Türk şirketlerine yaptığı bu yatırımlar elbette yalnızca ‘risk’ olarak adlandırılamaz. Bu gelişmelere ilk olarak Türk girişimcilerin dünya çapında ilgiyi üzerine çeken başarılı girişimleri hayata geçirdiği anlamını da birlikte getiriyor. Fırsatları da elbette barındırıyor. Yabancı sermaye, Türkiye’nin teknoloji sektörüne önemli katkılar sağlıyor. Büyüme ve inovasyon...

        Yabancı sermayenin Türkiye’nin teknoloji sektörüne sağladığı fırsatlar arasında sermaye ve teknoloji transferi ön planda yer alıyor; örneğin, Alibaba’nın Trendyol’a ve DMSF’nin N11’e yaptığı yatırımlar, bu platformların teknoloji altyapısını güçlendirerek rekabet gücünü artırıyor. Ayrıca, Peak Games’in Zynga bünyesinde büyümesi gibi örnekler, Türk oyunlarının küresel pazarda tanınmasını sağlayarak yerli girişimler için uluslararası erişim fırsatları yaratıyor. Tüketiciler açısından ise bu devirler, daha geniş ürün yelpazesi, hızlı teslimat seçenekleri ve gelişmiş kullanıcı deneyimi gibi avantajlar sunarak online alışveriş ve hizmet kalitesini yükseltiyor.

        REKLAM

        Ancak bu süreç ciddi riskler de barındırıyor... Bunların en başında ise yerli kimliğin kaybı ve bağımlılık geliyor.

        Yabancı sermayenin Türkiye teknoloji sektöründeki hakimiyeti, ciddi riskleri de beraberinde getiriyor. Büyük platformların yabancı kontrolüne geçmesi, yerli kimliğin erozyona uğramasına yol açarak yerel inovasyon ve girişimcilik ruhunu zayıflatma tehlikesini doğuruyor. Bununla birlikte stratejik kararların dışarıdan alınması da bu sorunun en büyük örneği. Örneğin, eBay’in GittiGidiyor’u kapatma kararı, yabancı şirketlerin yerel pazarlara yönelik ani ve bağımsız kararlar alabileceğini ortaya koydu. Ayrıca, sektörün yabancı sermayeye artan bağımlılığı, uzun vadede ekonomik egemenlik tartışmalarını körüklüyor. Özellikle sosyal medyada bu satışlar sonrası son dönemde çokça yapılan ‘yerli ve milli’ vurgusuna rağmen yabancıların teknoloji sektörünü ele geçirdiğine dair de eleştiriler söz konusu oldu.

        REKLAM

        DÜZENLEYİCİ VE POLİTİK TARTIŞMALAR

        Türkiye’de teknoloji sektörüne yönelik düzenleyici dikkat artıyor. 2022’de E-Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklikler, online pazar yerlerine rekabet ve veri gizliliği konusunda yeni yükümlülükler getirdi. Ancak bu düzenlemeler, yabancı sermayenin sektörü domine etmesini engelleyecek güçte olmadığı da bir gerçek.

        GELECEK NE GETİRECEK?

        Özellikle son dönemde girişimleri güçlendirmek adına atılan adımlar, Teknofestler ile bu gücün gösterilmesine ek olarak yapılabilecek Startup’lar için erişilebilir finansman kaynakları ve vergi avantajları, yerli girişimleri güçlendirebilir. Türkiye’nin genç ve teknolojiye yatkın nüfusu, doğru eğitimle küresel rekabette fark yaratabilir. Ancak Pek çoğumuzun gördüğü gibi ülkemizdeki bu alandaki eğitimler yetersiz kalarak küresel rekabetteki gücümüzü de geride bırakıyor. Genel görüş, İstanbul’un MENA bölgesinde Tel Aviv’den sonra ikinci büyük startup merkezi olduğu düşünüldüğünde, bu potansiyel daha iyi değelendirilmesi gerekliliği yönünde ve bu konuda adımlar olduğu da bir gerçek. Togg ve savunma sanayisindeki destek modelleri, teknoloji girişimlerine uyarlanarak daha da güçlü bir ekosistem oluşturulabilir.

        EĞİTİM PROGRAMLARININ ÖNEMİ!

        Uzmanlara göre, Türkiye'nin yerli teknoloji üretimini artırarak ve eğitimli insan kaynağına yatırım yaparak bu yarışta söz sahibi olması mümkün; ancak şu anda bu hedefin çok gerisinde kalmış durumdayız... Hem yabancı yatırımlardan destek almalı hem de kendi Ar-Ge yatırımlarımızı artırmalıyız” diyen uzmanlar, devletin teşvikleri ve uluslararası standartlara uygun eğitim programlarının önemine işaret ediyor.

        "Türkiye teknoloji köprüsü olabilir"
        "Türkiye teknoloji köprüsü olabilir" Haberi Görüntüle

        Türkiye’nin teknoloji sektörü, e-ticaret ve oyun gibi alanlarda yabancı sermayenin hakimiyetine giren yeni bir dönemin eşiğinde. N11’in DMSF Holding’e, Trendyol GO’nun Uber’e, Peak Games ve Rollic’in Zynga’ya devri, bu sürecin en çarpıcı örnekleri. Hepsiburada, Trendyol ve Getir gibi devlerin yabancı kontrolüne geçmesi, yerli oyuncuların sayısını sıfıra indirirken, sektörde hem fırsatlar hem de riskler yaratıyor. Küresel sermaye, büyümeyi ve inovasyonu hızlandırırken, yerli kimliğin korunması ve yerel inovasyonun desteklenmesi için acil adımlar şart. “Yerli teknoloji nerede?” sorusu da, bu hassasiyetin bir yansıması olarak göze çarpıyor.

        Türkiye, teknoloji sahnesinde ya küresel bir oyuncu olacak ya da küresel devlerin oyun alanı haline gelecek. Bu kritik kavşakta, yerli girişimcilerin, yatırımcıların ve tüketicilerin vereceği kararlar, geleceği şekillendirecek.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ