Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam TÜSİAD başkanlarına kamu davası - İş-Yaşam Haberleri

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ile YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında 13 Şubat'taki dernek genel kurulunda yaptıkları konuşmalarda, yargıyı telkin ve yönlendirme içerikli ifadeler kullandıkları iddiasıyla başlatılan soruşturma tamamlandı. Aras ve Turan hakkında 1 yıl 3 Aydan 5 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.

        “Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” suçundan yurtdışına çıkış yasağı şeklinde haklarında adli kontrol şartı uygulanan Turan ve Aras’ın "Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs" suçundan ise soruşturması sürüyor.

        “YANILTICI BİLGİLERİ YAYDILAR”

        Aras ve Turan’ın konuşmasına ve konuşma dökümüne yer verilen 22 sayfalık iddianamenin savcı değerlendirme kısmında şüphelilerin içeriğini bilmedikleri siyasi, hukuki, adli ve idari olaylar ile ilgili değerlendirmede bulunduklarını ileri sürdü. İddianamede Turan ve Aras’ın açıklamalarıyla, “ülke genelinde hukuki güvenliğin olmadığını, vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti Devletine yönelik güven probleminin olduğunu, bu sebeple huzursuzluğun bulunduğunu, tutuklama iş ve işlemlerinin hukuksuz olduğunu, kayyum atama iş ve işlemleri ile gözaltı tutuklama gibi hukuki tedbirlerin toplumda güveni sarstığını beyan ederek telkin ve yönlendirci mahiyetteki yanıltıcı ve dezanfermasyon içerikli bilgileri yaydıkları” kanaatine yer verildi.

        “KONUMLARINI KULLANARAK EYLEMİN ETKİ ALANINI GENİŞLETTİLER”

        Savcı değerlendirmesinde şüphelilerin konuşmalarını ekonomi alanında bulunduğu konum ve kariyerleri ile birçok üyesi bulunan derneğin başkanlık makamında bulunmalarının sağladığı kolaylıktan faydalanarak gerçekleştirmeleri nedeniyle eyleminin etki alanını genişletiklerini ileri sürdü.

        “HALKTA PANİK YARATMAK AMACIYLA SÖYLEDİLER”

        Turan ve Aras’ın beyanlarının düşünce ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığını belirten savcı, “Beyanların haber ya da bilgi verme hakkı kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, toplumun doğru haber veya bilgiyi alma ve erişme hakkını yanıltıcı bilgiler vasıtasıyla engelledikleri, içeriğini bilmedikleri ve toplumun genelini ilgilendiren olaylara ve adli işlere ilişkin bilgilerin sırf halk arasında endişe ve panik yaratmak saikiyle söyledikleri” açıklamasına yer verdi.

        “AMAÇ: SİYASİ VE EKONOMİK KONULARDA TOPLUMU MANİPÜLE ETME”

        Sarf edilen sözlerin ülkenin iç ve dış güvenliği kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili olduğu belirtilen iddianamede “Bu kapsamda eylemlerinin kamu barışını bozmaya elverişli olduğu, şüpheliler tarafından siyasi, ekonomik, ticari konularda toplumu manipüle etmek amacıyla gerçeğe aykırı veya yanıltıcı bilgiler verildiği, şüphelinin beyanları ile toplumun barış esasına dayalı hukuki güvenlik zemininde ülkede yaşadıklarına dair duygusunu zedeledikleri, zira hukuk düzenin insanların psikolojik refahını da koruduğu” ifadelerine yer verildi.

        Bu nedenlerle “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunu işledikleri iddia edilen iddianamede şüphelilerin konuşma metnini elektronik kitle iletişim araçlarından olan internet sitesi üzerinden yayınlamaları ve ayrıca genel kurulda yaptıkları konuşmalarının basın aracılığıyla da yayınlanacağını bilmeleri nedeniyle suçun “zincirleme şekilde basın yoluyla” işlendiği belirtilerek nitelikli halinin olduğu kaydedildi.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ