Avrupa'nın büyük enerji çıkmazı: Öncelik ekonomik kaygılar mı, stratejik öncelikler mi?
Bugün saatler sonra göreve başlayacak olan Donald Trump, AB'yi daha fazla ABD petrolü ve gazı satın almadığı takdirde ticaret savaşıyla tehdit etmişti. Brüksel fikre açık olduğunu belirtse de uzmanlara göre satın alma gücü yok ve Avrupa ülkeleri Rusya'dan rekor miktarda daha ucuz sıvılaştırılmış doğalgaz ithal etmeye devam ediyor
![Avrupa'nın büyük enerji çıkmazı](/images/dummy/placeholder-image.gif)
ABD'de yeni seçilen başkanı Trump'ın pazartesi günü göreve başlamasının ardından, Avrupa'nın bir blok halinde hareket edip daha fazla Amerikan yakıtı satın alıp alamayacağı sorusu önemli bir tartışma konusu haline geldi.
Trump geçen ay sosyal medya hesabından "Petrol ve gazımızın büyük ölçekli satın alınması gerekiyor aksi takdirde, her şey GÜMRÜK TARİFELERİ olacak!!!" yazmıştı.
Yeniden seçilmesinin hemen ardından Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise bu fikre sıcak bakarak "Neden Rus gazı yerine Amerikan LNG'si kullanılmasın?" demişti. Ancak yetkililer ve analistler, AB'nin yürütme organının ABD'nin seçilmiş başkanına, Avrupa şirketlerinin Amerikan LNG'sine ilgi duyduğu sinyalini vermekten başka bir şey yapamayacağını söylüyor. Blok, 2022'de ABD'den daha fazla LNG satın alma sözü verdi. Ancak yetkililer, bu sözü güncellemek için acil bir plan olmadığını söyleyerek "Bunun gerçekleşmesi için hangi koşulları oluşturmamız gerekiyor bakarız. Fakat 21 Ocak'ta her şeyi yeniden gözden geçirmeyeceğiz" dedi.
Ancak uzmanlara göre altta yatan sorun, blokun kendisini daha ucuz Rus fosil yakıtlarından kurtaramaması. Geçtiğimiz yıl, AB şirketleri Rusya'dan rekor miktarda LNG ithal etti. ABD'nin en büyük petrol ve doğalgaz gruplarından Amerikan Petrol Enstitüsü'nün CEO'su Mike Sommers, "Bu LNG'nin ABD'den gelmesi gerekiyor" diyerek net bir mesaj verdi.
Moskova'nın Avrupa'ya boru hattıyla gaz sevkiyatını kademeli olarak durdurmasının ardından arz sıkıntısı yaşanacağından korkan AB, Rus kömüründe yaptığı gibi LNG'yi yasaklamaktan veya Rus petrolünde olduğu gibi tankerlerle taşınan Rus LNG'sine fiyat sınırlaması koymaktan kaçındı. Bunun yerine, 2027'ye kadar tüm Rus fosil yakıtlarından tamamen vazgeçmek için gösterge niteliğinde bir hedef belirledi ve hükümetlerin ülkenin ihracatçılarının AB gaz altyapısını kullanmasını yasaklamasına izin verdi. Müzakerelere katılan AB diplomatları, LNG'nin yeni bir yaptırım paketine dahil edilebileceğini ancak bunun için 27 üye ülkenin oybirliğiyle onayı gerekeceğini, Macaristan ve Slovakya'nın buna karşı çıkmasının muhtemel olduğunu söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden'ın yönetimi bu ay iki küçük Rus LNG tesisini ABD yaptırımları listesine ekledi ancak Avrupa ve dünyanın diğer bölgelerine petrol tedarik eden önemli bir terminal olan Yamal'ı listeye almaktan kaçındı. Financial Times'a konuşan Küresel Enerji Politikası Merkezi analisti Tatiana Mitrova, Donald Trump yönetiminin Avrupa'ya daha fazla Amerikan LNG ihracatı yapma çabaları göz önüne alındığında Yamal'a daha sert yaptırımlar getirmesinin oldukça mantıklı bir hareket olacağını söyledi. ABD endüstrisi ise Avrupa enerji karışımında Rus LNG'sinin yerini alabilecek kadar yedek kapasiteye sahip olduğundan emin.
Trump, göreve geldikten sonraki ilk icraatlarından biri olarak, önceki yönetim tarafından uygulanan yeni LNG ihracat kapasitesi dondurma kararını kaldıracağına söz verdi. AB'nin ayrıca, sevk edilen sıvılaştırılmış yakıtı tekrar gaza dönüştüren yeniden gazlaştırma terminallerinden daha fazla ithalat yapma kapsamı da var. Ancak fiyat hassasiyeti önemli bir sorun. AB, Trump'ı yatıştırırken aynı zamanda endüstrilerini korumak ve özellikle Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Almanya'da yüksek enerji fiyatlarını düşürmek için mücadele ediyor. AB'deki gaz fiyatları, ABD'dekinin yaklaşık 3 katından fazla ve 2022'de Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan önce olduğunun 2 katından yüksek kaldı.
Üst düzey bir AB yetkilisi, "Fiyat konusu hassas ve belirleyici bir konu" derken ABD merkezli Cheniere Energy'nin baş ticaret sorumlusu Anatol Feygin Financial Times'a yaptığı açıklamada, ABD'den Avrupa'ya yapılacak LNG akışının hükümet kararlarından ziyade ticari kararlar ve fiyat politikaları tarafından belirleneceğini söyleyerek "ABD, Katar'dan ve dünyanın diğer bölgelerinden çok farklı" dedi. Feygin, Brüksel veya diğer AB hükümetlerinin dahil olmasının bir yolunun, ABD sevkiyatlarını da içerebilecek stratejik bir LNG rezervi kurmak olduğunu vurguladı.
Uluslararası Enerji Ajansı'nın tahminlerine göre, AB'nin doğalgaz talebinin 2030 yılına kadar 2023 seviyelerine kıyasla yüzde 25'e kadar düşmesi beklenirken, Katar ve Kanada gibi ülkelerin de daha fazla üretimi devreye sokması bekleniyor.
Uzmanlara göre ise dünya yeni bir LNG tedarik dalgasının başlangıcında ve her geçen yıl, Avrupa'nın Rus LNG'sine alternatifler bulması daha da kolaylaşıyor...